Tuncer Bakırhan: AKP’nin hakikati açlık, savaş, gözyaşıdır

Körfez ve Dilovası'nda halkla bir araya gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "AKP’nin hakikati açlıktır, savaştır, yoksulluktur, gözyaşıdır"diyerek, 31 Mart'ta hesabını soracaklarını söyledi.

YEREL SEÇİMLER

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kocaeli’nin Körfez ve Dilovası ilçelerinde halkla buluştu. DEM Parti Dilovası Belediye Eşbaşkan adayları Şevin Coşkun ve Mustafa Avcı’nın yanı sıra çok sayıda kişi buluşmada yer aldı.

Halka buluşmada konuşan Tuncer Bakırhan, “Bu seçimde Kürtleri emekçileri yok sayan, emeklileri, asgari ücretlileri büyük bir ekonomik darboğaza sokan bu sistemden 31 Mart'ta hesabını soracaktır. Burada da halkımız güçlü bir irade ortaya koyarak göç sonucunda kaybolmadığını, yok olmadığını ortaya koyacaktır” dedi. Buradaki konuşmanın ardından Hereke seçim bürosunun açılışı yapıldı.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Hereke’deki açılışın ardından Dilovası ilçesine geçti. Bakırhan ilçenin eski belediye binası önünde toplanan halka hitap etti.

Sözlerine Halepçe Katliamı'nı kınayarak başlayan Bakırhan şunları söyledi:

“Bu hava ile çocuklarınızı hastalandıran, bu havayı bize solutanlar hangi yüzle Dilovası'ndan oy isteyecek. Bize bu işsizliği, dar sokakları dayatanları çocukların oynayacağı parkları, bahçeleri yapmayanları, kadınları yok sayanları göndereceğiz yerine halkçı, emekçi dostu, kadın ve gençlerin hizmetinde olan, rantçılık hırsızlık yapmayan bir belediye anlayışını getireceğiz. AKP-MHP iktidarı ‘biz emekçilerin değil sermayedarların dostuyuz’ diyor. İstanbul’daki adayları ‘biz kazanırsak sermaye kazanır’ diyor. Onlar emekçinin, Alevinin, kadının gencin dostu değil bu fabrikayı çalıştıranların dostu. Asgari ücretle çalışanlar 17 bin TL ile ailelerini geçindirmeye çalışıyorlar. Elektrik ve su parası mı ödeyelim, okuyan çocuklarımıza harçlık mı verelim? Emekçi halkımız siz bunların umurunda değilsiniz.

AKP genel başkanı diyor ki ‘mümin sabredendir.’ Nereye kadar sabredeceğiz? Tabi ki müminiz, tabi ki inançlıyız, emekçiyiz, emekliyiz. Bir gün de saray 10 bin lirayla idare etsin. Asgari ücretlilere 17 bin TL para veriyorlar. 17 bin TL ile iş bulanlar, haydi buyurun ailesini geçindirsin. Geçindirebiliyor musunuz?  Bakın Ramazan ayı için eskiden bolluk bereket ayı deniliyordu. Ramazan ayında herkes dolabını doldururdu, yemeğini yapardı, komşusunu iftara davet ederdi. Şimdi bu Ramazan ayında insanlar baklavayı taneyle alıyor. Hurma alamıyor, hurmayı taneyle alıyor. Pide 20 TL olmuş.  Allah bunları uslandırsın.

SANDIKTA GEREKEN CEVABI VERECEĞİZ

Topa kaynak var, silaha kaynak var, SİHA’ya kaynak var, cezaevlerine kaynak var ama Erdoğan emekliye, asgari ücretliye kaynak yok diyor. Kürt illerinden yoksul oldukları için Dilovası’na gelenler, şimdi burada geçinemiyorlar ve yurtdışına gidiyorlar. Türkiye halkları ve emekçileri bu çıkarına, menfaatine çalışan sermaye dostu iktidarı sırtımızda taşıyacak mıyız?  Sanki yerel seçim değil de Türkiye harbe giriyormuş gibi SİHA’lar İHA’lar savaş ve operasyonlar tartışılıyor. Yerel seçimi tartışmaya yüzleri yok. Dilovası’nda olduğu gibi belediyenin hizmet binaları yok. Gençlerin kadınların gideceği tek bir kurum yok. Hizmet yok, alt yapı yok, bir köyden farkı yok. İnsanlarımız kanser oluyor. Bugüne kadar Dilovası'nda belediyenin yapmış olduğu tek bir açıklaması yok. Onur Hamzaoğlu’nu tanırsınız, profesör. Dilovasında insanlar zehir soluyor, insanlar kanser oluyor, diye rapor hazırladığı için cezaevine atıldı. Görevinden oldu. Bizim vekillerimiz önceki dönem Dilovası’yla ilgili onlarca araştırma ve soru önergesi verdi. Ömer Faruk Gergerlioğlu her gün o Meclis’te Dilovası’nı dile getiriyor, burada soluduğumuz havayı, yoksulluğu işsizliği dile getiriyor. Ama beyefendiler kulaklarını tıkamış iyi olduğumuzu, geçindiğimizi, mutlu olduğumuzu söylüyor. Zannediyorlar ki Dilovası halkı da Saray’da yaşıyor. Saraydan başlarını çıkarıp Dilovası’ndaki kadın arkadaşlarımızın, gençlerimizin, emeklilerimizin ne yaşadığının farkında değiller. Bizim ne yaşadığımızın farkında olmayanlara sandıkta gereken cevabı verecek miyiz?

AKP AÇLIK, SAVAŞ VE YOKSULLUKTUR

Bakın mecliste arkadaşlarımız iki kelime Kürtçe konuştukları için ne yapıyorlar? Sesimizi kısıyorlar. Ne yapıyorlar? Bizim aldığımız belediyeleri sandıkla seçimle, kayyımlarla elimizden alamadıkları için kaçak seçmen gönderiyorlar. Her yerde söylüyorum. Bunların başı secdede elleri semada ama akılları hile ve haramdır. Erdoğan’a söylüyoruz. AKP’nin hakikati açlıktır, savaştır, yoksulluktur, gözyaşıdır. İnşallah bunları belediye seçimlerinde büyük bir yenilgiye uğratarak, sonrasında da göndererek Türkiye halklarının rahat nefes alabildikleri demokratik bir Türkiye’yi siz emekçilerle, kadınlarla, gençlerle birlikte sağlayacağız. Diyorlar ki Filistin halkı bizim kardeşlerimizdir, belediyeyi kazanırsak Gazze halkı kazanacak. Bakın siz inançlı bir toplumsunuz. Bunların derdi Filistin, Gazze değil. İsrail’le en büyük yaş meyve, sebze ve gıda ticareti yapan ülke kim? Türkiye. Peki İsrail’in Filistin ve Gazze halkını katleden silahların demirini, metalini veren ülke kim? Gazze’nin, Ramallah’ın etrafını ören o demir duvarların, betonunu, demirini, çimentosunu veren kim? Şu anda bile İsrail limanında en çok gemi hangi ülkeye ait? Bak ramazan ayındayız insan bu kadar yalan söylemez. İsrail'le en büyük ticareti yapacaksın, en büyük işbirliğini yapacak Filistin'in çocukları Gazze'de, Ramallah'ta katledildiği zaman onu seçim malzemesi haline getireceksin. Emin olun bunlar bizim inandığımız gibi inanmıyorlar. Bunlar, iktidara, koltuğa tahvil etmek için timsah gözyaşı döküyorlar. Sizin de dediğiniz gibi yalan söylüyorlar, yalancılık yapıyorlar.

Dilovası'nda ulaşım kaç lira? Şimdi Erzurum Karaçoban’ı halkımız burada var. Karaçoban’ı arayabilirsiniz. Orada öğrenci ve kadını Karaçoban belediyesi kaç TL’ye taşıyor biliyor musunuz? 25 kuruşa taşıyor. Yine sorabilirsin, Silopi ve Karaçoban’a ekmek 4 TL. Kadınlar için kültür evleri, kooperatifleri kadınların bir araya gelerek konuştukları zaman geçirdikleri kültür ve sanat evleri var. Gençlerimiz uyuşturucuya bulaşmasın diye gidip oturdukları, okudukları, bilinçlendikleri sosyalleştikleri kültür merkezleri var. Karaçoban Türkiye’nin en borçsuz belediyelerinden biridir. Borçla alınmasına rağmen çalmadı, çırpmadı, borcunu bitirdi. Ne yapıyor halkımızla birlikte tarlaları biçiyor, tohum alıyor, un yapıyor, halka ucuz ekmek veriyor. Taziye evlerinin bütün masraflarını Karaçoban belediyesi gideriyor. Silopi Belediyesi aynı. Bütün belediyelerimiz aynı. Bugüne kadar duydunuz mu tek bir DEM Partili belediyenin yolsuzluk ve hırsızlık yaptığını. Ama Kayyum Belediyeciliği AKP belediyeciliği dediğimiz zaman akla 3 şey gelir. Usulsüzlük, yolsuzluk, hırsızlık.

Dilovası halkımız inşallah 31 Mart’ta demokratik halkçı halkı için uğraşan ucuz ekmek üreten kadınlar çocuklar için ucuz ulaşım sağlayan yoksul olan halkımıza bedava su veren kültür ve eğitim merkezleri yapan kadın kooperatifleri yapan kadın arkadaşlarımızın ailesine katkı sunması için kooperatifler yapan bir anlayışı inşallah Dilovası’nda ortaya koyarak Dilovası’nı İzmit'in, Marmara’nın, bu bölgenin incisi haline getirmeye söz veriyoruz. Değerli halkımız bizim Mersin’de Akdeniz belediyemiz vardı, emin olun Akdeniz Belediyesi bizde iken Arap, Türk, Kürt, Alevi, Sünni bütün halkımız memnundu. Çünkü belediyemiz çalmıyordu, çırpmıyordu hizmet üretiyordu. Ne yaptılar kayyım atadılar kaçak seçmen götürdüler. İnşallah yaptığımız hizmetlerin aynısını burada Dilovası’nda ortaya koyarak siz halkımızın 22 yıldır yaşadığı hizmetsizliği hep birlikte ortadan kaldıracağız.

KÜRTLERİN EVİ DEM PARTİDİR

Değerli kadın arkadaşlar bu seçimi siz kazanacaksınız. Bugüne kadar geleneğinden geldiğimiz bütün partilerinin en temel çalışanları kadın arkadaşlardır. Kürt kadınları emekçi kadınlar dünyanın 4 bir yanına ‘jin, jiyan, azadî” sloganları ile dünyanın dört bir yanına örnek bir duruş ortaya koydu. Şex Said efendiye hakaret eden bir iktidarla karşıyayız. Apê Musa’nın ismini sokaklardan kaldıran bir iktidarla karşı karşıyayız. Kürt diline düşman bir iktidarla karşı karşıyayız. Mecliste iki kelime Kürtçe konuştuğumuzda bilinmeyen dil diyorlar. On bin yıllardır bu topraklar Kurdistan coğrafyasında Kürtler kendi ana dilleriyle yaşadılar var oldular Değerli seydalar, meleler Allah’u tealanın bize bahşettiği dili yok saymak sizce haram değil mi, günah değil mi? Bunlar Kürt yok diyorlar, Meclis’te konuşulduğu zaman bize yapmadıkları hakaret yok. En çok da iktidarın küçük ortağı bunu yapıyor. Dilovası’nda AKP’li aday çıkmış ‘ben de Kürdüm, Kürtler benim kardeşimdir’ diyor. Kardeşim Kürt olan bu meydanda olur. Kürt olan halkının davasının yanında olur. Kürt olan mecliste Kürtçe konuştuğumuz için sesimiz kısıldığı zaman itiraz eder. İstifa eder. Kürt olan Şex Said efendiye hakaretler edildiği zaman küçük ortağa cevabını verir. Evet siz de Kürtsünüz ama siz çanak yalayıcı, koltukçu rantçısınız. Kürt olanların evi de kapısı da DEM Partidir. DEM Parti Kürdün dili kültürü geleceği eşit haklara kavuşması için mücadele eden bir siyasi partidir.

Emin olun yaklaşık 20 gündür gezmediğimiz il, ilçe kalmadı. Hakkari’den, Şırnak’tan, Şemdinli’den, Uludere’den, Kars’tan, Ağrı’ya her yere gittik. Her yer burası gibi renkli, coşkulu, her yer Dilovası gibi kazanmaya kilitlenmiş, her yer Dilovası gibi bu rantçıları, hırsızları, yolsuzluk yapanları göndereceğiz diyor. Siz de gönderecek misiniz? Şevin Coşkun arkadaşımız bizim milletvekilimizdi. Buraları çok iyi biliyor. Emin olun siz Kocaeli'nde, Dilovası'nda yaşayan halkımızın ne yaşadığını herkesten iyi biliyor. Milletvekilliği yapmıştır. Böylesine temiz, pırıl pırıl, nitelikli, halkı için bedel vermeyi göze alan başka bir aday var mı Dilovası’nda? Mustafa Avcı’yı tanımayan yok. Bakın sizleri ne kadar seviyoruz, Dilovası’nı ne kadar önemsiyoruz. Tuttuk Van Büyükşehir Belediye eş başkanlığını yapmış Mustafa Avcı’yı Dilovası’na getirdik. Emin olun Mustafa Başkanla 30 yıldır çalışıyorum. Ben böylesine pırıl pırıl, davasına, diline, kimliğine sahip çıkan, emekçi, işçi dostu, emekli dostu başka bir belediye başkan adayı tanımıyorum. Lütfen elinize adaletin terazisini alın. Van Büyükşehir belediye eş başkanlığını yapmış Mustafa başkanla, Şevin başkanı bir kefeye koyun, diğerlerinin yüz tanesini diğer kefeye koyun. Hangisi ağır basar? Hizmet almak istiyorsanız, çocuklarımız uyuşturucuya bulaşmasın diyorsanız, emekçiler, işsizler, işçiler insanca geçinmek istiyoruz diyorsa, kadın arkadaşlarımız aile ekonomilerine katkı sunsun, Dilovası güzelleşsin, Dilovası’nda park, bahçe olsun, aç ve açıkta olmasın, yoksul olmasın diyorsanız belediye başkanlarımız burada onlara oy verin. Arkadaşlarımıza oy verecek misiniz? Arkadaşlarımızı 31 Mart akşamı seçecek misiniz? Kürt illerine kaçak seçmen taşıdılar. Şırnak'a, Siirt’e, Kars’a. Kaçak seçmen dediğimizde asker polis, özel tim taşıyorlar. İstiyorlar ki sandıkta alamadıkları demokratik yol ve yöntemlerle yenişemedikleri Kürtlerin iradesini gasp etsinler. Ne yapacak Dilovası? Kürt illerinde seçmen olup ama oraya gidemeyen arkadaşlarımızı oylarını kullanmak için gönderecekler. Eğer gidecek arkadaşların ekonomik durumu iyi değilse lütfen en yakınındaki il ve ilçe örgütlerimize uğrasınlar, sıcak kaçak bir demli çaylarını içsinler, biletlerini alıp oylarını kullanmaya gitsinler. Her bir arkadaşımız telefon rehberine baksın, Kürt illerinde oyu olan ama gidemeyen arkadaşlarımızı lütfen ikna ederek il ve ilçe örgütlerimize yönlendirsinler, oylarını kullansınlar. Ne diyoruz? Bir haram seçmene karşılık helal seçmen göndermek hepinizin boynunun borcudur.”

Yapılan konuşmaların ardından halk buluşması çekilen halaylar ile şölen havasında devam etti.